*** SEYYAH-I FAKİR * TÜRBEci BABA*** OĞUZ SOYU-ÜÇOKLAR KOLU-GÖKHAN BOYUNUN TÜRKÇÜ TURANCI TÜRKMEN ÇEPNİ AYVAZ OTAĞI (Âlem de ŞER Oğuz'da ER tükenmez.!)
  (24)- ŞEHİTLİKLER VE TÜRBELER: SEYYİD BURHANEDDİN VE SEYYİD ZEYNELÂBİDÎN KAYSERÂNÎ HAZRETLERİTÜRBELERİ.. - KAYSERİ
 


Yıllar önce kendim ve 21-04-2017 Tarihinde de Türbe Ziyaretleri için Arkadaşlarımızdan
Numan SARI ve Osman GEDİKLİ ile birlikte kısa bir süreliğine de olsa uğradığımız..

KAYSERİ

SEYYİD ZEYNEL ABİDİN HAZRETLERİ TÜRBESİ


SEYYİD ZEYNELÂBİDÎN KAYSERÂNÎ HAZRETLERİ TÜRBESİ

Kaynak:1

Anadolu’da yetişen büyük velîlerden. 1349 (H.750) yılında Medîne-i münevverede Rasas mahallesinde doğdu. Babası Seyyid Ahmed Şemsüddîn Efendi, annesi ise, Seyyid İzzeddîn Hasan Rıfâî’nin kızı Sâdiye Hanım’dır. Nesebi, yirmi dokuzuncu batında hazret-i Ali’ye ulaşmaktadır. Doğum yerine nisbetle Medenî, yerleştiği Kayseri şehrine nisbetle de Kayserânî denildi. 1414 (H.817) yılında Kayseri’de vefât etti. Kabri, Burhâneddîn Tirmizî hazretlerinin türbesi içinde olup, ziyâret edilmektedir.
Seyyid Zeynelâbidîn hazretleri, küçük yaşta babasından ve Medîne-i münevverenin meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Evliyâdan feyz alıp, olgunlaştı. Allahü teâlânın sevgili kullarının sohbetlerinde, Resûl-i ekremin güzel ahlâkı ile ahlâklanıp âzâlarını Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymakla süsledi. Çok ibâdet eder, haram ve şüphelilerden pek sakınırdı. Mübârek pederinin vefâtından sonra Anadolu’ya doğru yola çıktı. 1397 senesinde Kayseri’ye geldi. O sıralarda Sivas ve Kayseri dolaylarının beyi olan Kâdı Burhâneddîn Ahmed Bey yeni vefât etmiş, Kayseri şehri de Osmanlı Türklerinin âdil idâresi ile şereflenmişti. Kayseri halkı ve idârecileri, şehirlerine yeni gelen, Resûl-i ekremin bu mübârek torununa izzet ve ikrâmda bulundular. Zeynelâbidîn hazretleri için bir dergâh ve ev inşâ ettiler. Yine Basra’dan gelip Kayseri’de yerleşen Seyyid Burhâneddîn Ahmed Efendinin mübârek kerîmesi Fâtıma Hanım ile evlendirdiler. Resûl-i ekremin iki kıymetli torununun ilim ve feyzinden istifâde için ellerinden geleni yaptılar.
Uzun boylu, buğday tenli ve güler yüzlü bir zât olan Seyyid Zeynelâbidîn, vefâtına kadar insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğretmekten, Resûl-i ekremin güzel ahlâkını tatbik etmekten ve Selef-i sâlihînin mübârek yolunu yaymaktan bir ân geri durmadı. Allahü teâlânın sevgili kulları ile sohbet etmekten çok hoşlanır, sâlihlerle bulunmaktan zevk alırdı. Söz ve kerâmetleri dilden dile nakledilirdi.
Seyyid Zeynelâbidîn hazretlerinin Fâtıma Hâtun’dan; Ahmed, Mûsâ ve Eyyûb isminde üç oğlu dünyâya geldi. Onlar da babalarının ilim ve feyzinden istifâde edip, üç günlük dünyâda, Allahü teâlânın rızâsını kazanmaya gayret ettiler. Her üçü de Kayseri’de yerleşip, orada vefât ettiler.


Kaynak:2

Zeynel Abidin Türbesi
 
Kadı Burhaneddin'in oğlu olan ve bir ismi de Zeynel Abidin olan Alaeddin Ali Bey, isim benzerliğinden ötürü bir çok kişi tarafından 1349'da Taif'de doğup 1397'de Kayseri'ye gelen ve 1414'de Kayseri'de vefat eden, Peygamberimizin torunlarından biri olan "Zeynelabidin Hazretleri" ile karıştırılmaktadır.  
 
 
  Kadı Burhaneddin’in 1398 yılında Kara Yülük Osman tarafından Sivas kalesi önlerinde öldürülmesinden sonra ona bağlı olanlar tarafından hayattaki tek oğlu, şehzade Zeynel Abidin Alaaddin Ali Çelebi'yi hükümdar ilan edilmiştir. 

Genç hükümdar, Kara Yülük’e karşı Kara Tatar Bey'den yardım istemiş ise de Tatar kuvvetlerinin gelmemesi üzerine yaklaşmakta olan Timur tehlikesini de göz önüne alarak Osmanlı Padişahı Sultan Yıldırım Bayezid'e haber yollayıp, şehri teslim etmek istediğini bildirmiştir. Bunun üzerine Yıldırım Bayezid büyük oğlu Süleyman Çelebi'yi Sivas'a yollamış ve o da Akkoyunlu Kara Yülük Osman Bey'i mağlup ederek "Kadı Burhaneddin Devleti'ni" Osmanlı topraklarına ilhak etmiştir.

Bölgenin Osmanlı idaresine geçmesi ile hükümetten çekilen Kadı Burhaneddin'in oğlu Alaeddin Ali Bey (Zeynel Abidin) önce eniştesi Dulkadiroğlu Nasreddin Mehmed Bey'in yanına gönderilmiş bir ara Sivas’ı geri almak istemiş ise de başarılı olamamış ve Malatya'ya kaçmıştır.
 
 
 

Zeynel Abidin Türbesi

 
  Zeynel Abidin, Osmanlıların hizmetine girdikten sonra, valilik yaptığı Kayseri'ye yerleşmiştir. Burada büyük hürmet ve itibar gören Zeynel Abidin, babasından ve kendinin kısa süren sultanlığından dolayı "Sultan" ve ulema sınıfında eserler vererek kabul gördüğü için de "imam" unvanını alarak "imam Sultan" olarak anılmıştır. Zeynel Abidin, 1442 yılına kadar Kayseri'de yaşamış ve burada vefat etmiştir. 

Bir alim olarak halk arasında büyük bir itibar sahibi olarak ölen Zeynelabidin için türbe yapılmıştır. Bu kabir zamanla tamire muhtaç hale geldiğinden 1537 tarihinde onarılmıştır.

Ancak bu türbe de zamanla yıkılmaya ve harap olmaya başladığından Ankara Valisi Abidin Paşa, yeniden bir türbe yaptırmıştır. Yapımı 1885'te Sultan II. Abdülhamid devrine rastlayan bu eserin kuzey yüzündeki giriş kapısının üzerindeki, o günlerde Kayseri kadısı olan meşhur Mehmed Fevzi Efendi tarafından yazılan kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır:

“Dinine ve diyanetine bağlı Gazi Abdülhamid Han Hazretlerinin devletini, yüce Allah, kıyamete kadar devamlı kılsın. Ey Fevzi! Bu türbenin yapılışına tarih düşürmek için, kalemin izi damla mürekkep damlayarak; Zeynelabidin'in kabri cennet gibi yüce makamdır' diye yazdı .”

 
 

 
  Kare planlı türbenin ortasında, Hunat Camii kubbesine benzeyen yükseltilmiş kubbesi yer almaktadır. Dört tarafında üçer pencere bulunur. Bütün pencerelerin üstünde iki satırlık beyitler dolanır. Bina bir müddet il Halk Kütüphanesi olarak kullanılmışsa da 15 Mart 1950'de Seyyid Burhaneddin'in türbesine taşınan naaşı 1995'te yeniden yerine iade edilmesiyle tekrar türbe haline kavuşmuştur.

Zeynel Abidin Türbesi'nin hemen yanında, türbe görevlisi için yaptırılan Türbedar Evi bulunmaktadır. Bina 2 katlı ve 80 metrekare büyüklüğe sahiptir. Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirilen eser, günümüzde Turizm Danışma Merkezi (Tourism Information) olarak kullanılmaktadır.
 
 

SEYYİD BURHANEDDİN TÜRBESİ

Ömrünün son yıllarını Kayseri'de geçiren Mevlana Celaleddin Rumi'nin hocası Seyyid Burhaneddin hazretlerinin türbesi bugün Kayseri'de en çok ziyaret edilen türbelerin başında gelmektedir. Seyyid Burhaneddin Türbesi; Ahmet Eflaki’nin “Ariflerin Menkıbeleri” isimli eserinde asıl isminin Hüseyin olup, 1165 yılında Özbekistan’ın Tirmiz kentinde doğduğu ifade edilmektedir. Mevlana Celalleddin Rumi’nin hocasıdır. 9 yıl boyunca Konya’da Mevlana’nın hocalığını yapmış ve Konya’ya geçmeden önce 2 ay Kayseri’de kalmıştır. 
 
Seyyid Burhaneddin Mevlana’nın eğitiminden sonra Kayseri’ye dönmüş ve ölümüne kadar 9 yıl burada yaşamıştır. Ölümüne yakın Kayseri Moğollar tarafından işgal edilip, yağmalanmıştır. Kayseri'nin Moğol ordusu tarafından işgal ve talanı esnasında Mevlana'nın hocası Seyyid Burhaneddin, tüm olayların tanığı olmuştur.
 
Seyyid Burhaneddin 1244 yılında vefat etmiştir. Ahmet Eflaki'ye göre ölüm hadisesi şöyle gerçekleşmiştir: "Seyyid hazretlerinin ömrü sona erip de öteki dünyaya hareketi yaklaşınca hizmetçisine bir testi sıcak su hazırlamasını emretti. Hizmetçi biraz sonra gelip, 'Suyu ısıttım' deyince Seyyid, 'O halde git kapıyı sıkıca kapat ve dışarıda, Garip Seyyid dünyadan göçtü diye sala ver dedi. Hizmetçi, 'Ben de ne yapacak, diye başımı ibadethanenin kapısına koyup, gözetledim. Seyyid kalktı, abdest aldı, gusletti, elbisesini giydi, ecel kadehini içerek evin bir köşesine kıvrıldı ve 'Gökler temizdir, feleklerde olanların hepsi temizdirler. Temiz ruhlar hazırlamışlar, Ey bana bir emanet veren hazır ve nazır Allah lütfedip gel. Bu emaneti benden al. İnşallah beni sabredicilerden bulursun' diye bağırdı ve ruhunu Allah'a teslim etti."
 
Seyyid'in ölüm haberi üzerine matem törenleri tertip edilir. Ölüm kırkı geçtikten sonra bu hususta Kayseri Valisi Sahib Şemseddin, Mevlâna’ya mektup gönderir, Mevlâna saygı göstererek ulu arkadaşlarıyla birlikte Kayseri'ye gelir, Seyyid'in kabrini ziyaretten sonra yeniden matem töreni tertip ederler. Sahib Şemseddin, Seyyid'in bütün kitaplarını ve cüzlerini onlara arzeder, onlar kitapların içinden kendi istediklerini alır, yadigâr olmak üzere birkaç risaleyi de Sahib Şemseddin'e bağışlayıp tekrar Konya'ya hareket ederler.
Seyyid Burhaneddin'in türbesi Talas Caddesi üzerinde kendi adıyla anılan büyük mezarlığın içinde bulunmaktadır. Seyyid Burhaneddin’in türbesi, Ankara Valisi Abidin Paşa’nın yardımı ile Kayseri Mutasarrıfı Mehmet Nazım Paşa tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır. 
 
Türbe kare planlı olup, kesme taştan yapılmış, üzeri kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe giriş kapısı dışındaki bölümler tonozlarla kubbeyi desteklemiştir. Türbenin güneyinde ve bitişiğinde de Emir Erdoğmuş’un türbesi bulunmaktadır. Seyyid Burhaneddin türbesi 19. yüzyılın sonunda yapılmış olmasına karşılık Selçuklu üslubundadır. Giriş kapısı üzerinde kitabesi bulunmaktadır. Kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır:
 
          "Fard-ı âdab ile zair muhlis ki budur 
           Merkad-ı muhterem-i Hazret-i Burhaneddin 
           Çeşm-i irfanına kuhi istersen olmalısın 
           Cephe say-ı kadem-i Hazreti-i Burhaneddin."
 
Günümüz Türkçesi ile: 
 
          "Ey ihlas sahibi ziyaretçi! Burası, 
           Hazretı Burhâneddin'in hürmete layık türbesidir. 
           Eğer irfanının gözüne sürme çekmek istiyorsan, 
           Burhâneddin Hazretleri'nın ayağına, alnını sürmelisin."
  
Seyyid Burhaneddin türbesi içerisinde, kubbe altında yarım silindir şeklinde Seyyid Burhaneddin’in sandukası bulunmaktadır. Sandukanın başında Mevlevi şeyhlerinden Kayserili Ahmed Remzi Dede’nin Seyyid hakkında yazmış olduğu (Ayine-i Seyyid-i Sırdan) başlıklı manzum eseri bulunmaktadır. Türbenin içerisinde Hz.Peygamber’in torunlarından 1414 yılında Kayseri’de ölen Seyyid Zeynelabidin’in mezarı da bulunmaktadır.
 
Türbe girişinin solunda Mevlevi mezar taşları bulunmaktadır. Bunların arasında Kayseri Mevlevi Şeyhi Süleyman Turâbi (1835), şeyhin oğlu Hacı Remzi Efendi (1865), Ahmet Remzi Efendi’nin oğlu Süleyman Ataullah’ın (1904) ve Ahmet Remzi Dede’nin (1944) mezarı bulunmaktadır.

 
  SON BİR (1) YILIN TOPLAMI 31485 ziyaretçi kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol